AMED - Diyarbakır'da biraraya gelen BDP'li 98 belediye başkanı ve 9 il genel meclisi adına yapılan ortak açıklamada, devam eden tek taraflı ateşkes sürecinde hükümet ve devlet adına hiçbir adım atılmadığı belirtilerek, çatışmaların başlaması halinde bunun sorumlusunun AKP olacağı belirtildi.
Seçim ve Demokratik Özerklik gündemleri ile dün Diyarbakır'da toplanan BDP'li 98 Belediye başkanı ve 9 ilin İl Genel Meclis Başkanı, devletin adım atmaması nedeniyle KCK'nin Mart ayı başında değerlendireceği eylemsizlik kararına dikkat çekmek için basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamaya bölge il, ilçe ve belde belediye başkanları ile il genel meclis başkanları katıldı. 98 belediye başkanı adına açıklamayı yapan Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, Ortadoğu ve diğer dünya ülkelerinde yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, yaşanan gelişmelerin halkların kaderini etkileyecek ve beraberinde değişimler getirecek gelişmeler olduğunu söyledi. Özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da halk inisiyatiflerinin baskıcı rejimlere karşı sergilediği direnişin, yıllardır demokrasi ve onurlu barış için mücadele eden Kürt halkının davasında haklılığı bir başka açıdan açığa çıkardığını ifade eden Şahin, "Dünyanın neresinde olursa olsun, mazlum halkların demokrasiden, özgürlüklerden, emekten yana çabalarını, mücadelelerini desteklediğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki anti demokratik ve baskıcı rejimlere karşı ortaya konulan direnişin halklar lehine başarıyla sonuçlanmasını ve baskıcı rejimler yerine gerçek demokrasinin işleyeceği yeni bir yönetim anlayışının insani yürekten temenni ediyoruz" dedi.
HÜKÜMETİN YAKLAŞIMI MÜBAREK VE KADDAFİ’NİNKİNDEN FARKLI DEĞİL
Ortadoğu'daki değişim ve dönüşüme dair hükümet ve muhalefetin yaklaşımlarının pratikleriyle karşılaştırıldığında samimiyetten uzak, çifte standartlı ve gerçekleri manipüle etmeye yönelik propagandadan ibaret olduğuna inandıklarını ifade eden Şahin, "On yıllardır millet olmaktan kaynaklı haklarını kullanmak isteyen, kamu yönetimine ve sosyal yaşama kendi kimliği ile katılmak isteyen, kültürünü özgürce yaşamak isteyen başta Kürt halkı olmak üzere mevcut hükümet dahil Cumhuriyet tarihindeki tüm hükümetlerin yaklaşımı, Mübarek ve Kaddafi'nin yaklaşımından farklı olmamıştır" dedi. "Bu yaklaşımın hala devam ettiğini ifade eden Şahin, "29 Mart 2009 yerel seçimlerin hemen sonrasında Kürt siyasetine dayatılan operasyonlar, tutuklamalar, aynı zamanda askeri operasyonlar çözümsüzlük siyaseti değil de nedir? AKP hükümeti, Kürt muhalefetinin bütün iyi niyet ve çabasına rağmen, çözümsüzlükteki ısrarı, halen devam etmektedir" dedi.
PKK’YE ÇAĞRI YAPMAYA HAKKIMIZ YOK
Çatışmalardan en çok etkilenen yerleşim birimlerinin seçilmişleri olarak, silahların susması ellerin tetikten çekilmesi, çağrı, beklenti ve girişimlerinin hep yanında yer aldıklarını ve bunun bir parçası olduklarını belirten Şahin, "Bununla birlikte, barışı istemek, tek başına barışı getirmemektir. Barış için çaba sarf etmek, barış için adım atmak gerekmektedir. Hükümetin adım atmayışı, muhalefetin statükocu duruşu, sivil toplum örgütlerinin sermayenin çabalarının yetersizliği, askeri ve siyasi operasyonların devam etmesi nedeniyle, ateşkesin Haziran ayına kadar sürmeyebileceği riski, her geçen gün artarak devam etmektedir" dedi. "Ahlaki, vicdani ve siyasi sorumluluğumuz gereği, bu riskin yaşam bulmaması için hükümeti sorunun çözümü için adım atmaya, sicil toplum örgütlerini, sermaye kesimlerini, barış için, diyalog için ve müzakere için daha fazla çaba sarf etmeye davet ediyoruz" diyen Şahin, "Bizler, yerel yöneticiler olarak halka en yakın yerel yönetim birimlerinin başında yer almaktayız. Hükümeti samimi ve sorumlu bir tutum alması için, demokratik bir basınç oluşturmaya acilen ihtiyaç vardır. Hükümetin bu politikaları ve uygulamaları karşısında olası tüm çatışmaların tüm vebali AKP hükümetine ait olacaktır. Hükümetin mevcut politika ve uygulamasına bakıldığında PKK'ye yeni çağrılar yapmaya hakkımızın olmadığını düşünmekteyiz" dedi.
ÇABA SARF ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Kürt muhalefetinin üzerinde mutabık olduğu askeri ve siyasi operasyonların durdurulması, cezaevinde bulunan Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması, seçim barajının düşürülmesi, müzakere sürecinin başlatılması, anadilde eğitim ve benzeri taleplerinin hiçbirinin karşılanamaz talepler olmadığını ifade eden Şahin, "Kürt ve tür halkının aynı zamanda Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yaşayan tüm halkların, dillerin, inançların, kimliklerin ve kültürlerin bir arada eşit ve özgürce biri birilerine tahakküm kurmadan, yaşayabileceklerine olan inancımız tamdır. Yaşadığımız müddetçe de koşullar ne kadar zor ve zahmetli olursa olsun, halkımıza hizmet etmeye ve bu amaç doğrultusunda çaba sarf etmeye devam edeceğiz" dedi. Şahin, BDP'li belediye başkanları ve il genel meclis başkanları olarak, hükümeti, muhalefeti, sivil toplum örgütlerini, aydınları, bütün toplumsal dinamikleri, bu ülkede yaşayan tüm insanlarımızın mutluluğu için, refahı için ve onurlu bir barış için sorumluluk almaya, samimi olmaya, adım atmaya davet etti.
ANF NEWS AGENCY
26 Şub 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Hakaret küfür vb yorumlarınız olursa savcılığa başvurulucaktır