28 Şub 2011

Bu kez de Beytüşşebap merkezinde toplu mezar


AKP hükümeti, toplu mezarlar karşısındaki sessizliğini korurken, bir tanık daha konuştu: “22 gerillanın cenazesi, toplu bir şekilde Beytüşşebap merkezinde gömülüdür.” Gerillaların katledilerek toplu halde gömülmesinin ardından ise dönemin İçişleri Bakanı, bugünkü AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, komutan, asker ve korucuları kutladı.

Bitlis’in Mutki ilçesinde bulunan insan kemikleriyle birlikte toplu mezarlar yeniden gündeme gelirken, bu kez de Beytüşşebap’ın merkezinde 22 gerillanın gömüldüğü bir toplu mezarın varlığı ortaya çıktı.

7 Nisan 1990 tarihinde Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi yakınlarında HPG’li gerillalar ile Türk ordusu arasında üç gün boyunca süren çatışmalarda yer alan ve yaralanan Hüseyin Çavuş tanıklığını ANF’ye anlattı.

Hüseyin Çavuş, toplu mezar tanıklığına giden süreci anlatmaya şöyle başladı: “Biz 40 kişilik birliktik. Komate’de -Beytüşebap Kırsalı- üslenmiştik. 7 Nisan günü etrafımızı kuşatan Türk ordusu ile öğlen vakitlerinde çatışmaya girdik. İlk başta normal operasyon sanmıştık. Fakat sonrasında çatışmaların yoğunlaşması ile birlikte; bizi kuşatmaya alan gücün içerisinde köy korucuları ve özel tim mensuplarının da olduğunu gördük.”

Daha sonrasında operasyona bir ihbarcının neden olduğunu anladıklarını söyleyen Çavuş şunları söyledi: “Bizimle de ilişki içerisinde olan bu unsur, daha sonra bizim bulunduğumuz alanı önce koruculara, sonrasında da askeri yetkililere ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı. Operasyon gücü, özel tim, korucu ve askerlerden oluşan, ortalama 3–5 bin kişiden oluşuyordu. Yaşanan çatışmaların yoğunluğu ve şiddeti her geçen dakika artıyordu. Bu arada bazı arkadaşlarımız yaşamlarını yitirmiş ve diğer bazı arkadaşlarımız da bulundukları yerlerde yaralanmışlardı.”

YARALI GERİLLALARI İNFAZ ETTİLER

Hüseyin Çavuş’un anlatımlarına göre, çatışma sırasında yaralanan gerillalardan bazıları korucular tarafından çatışma alanı içinde infaz edildi: “Bu operasyonun gelişmesinde önemli rol oynayan korucular, aldıkları emir üzerine çatışma alanında yaralanan altı arkadaşımızı hemen oracıkta öldürdüler. Bu çatışmaların içerisinde yer alan korucular, yaralı olan arkadaşlarımızın yanlarına gittiklerinde, direkt başlarına sıktıkları mermilerle infazları gerçekleştiriyorlardı.”

Hüseyin Çavuş’un verdiği bilgiye göre, yaralıyla infaz edilen gerillaların isimleri şöyle:

—Sinan Gıteyî (Silopi-Gıteyî Köyü’nden)

-Rızgar Gıteyî (Silopi-Gıteyî Köyü’nden)

-Sadık Guyî (Uludere’li)

-Adnan Guyî (Uludere’li)

Hüseyin Çavuş, infaz edilen diğer iki gerillanın, Beytüşşebap’ın Piroza Köyü’nden olduklarını ancak isimlerini ise hatırlayamadığını belirtti.

İnfaz edilen altı gerillanın yanında bu çatışmalarda 16 gerillanın daha yaşamını yitirdiğini belirten Hüseyin Çavuş, “Çatışmaların başladığı günün akşamında, düşman güçleri bulunduğumuz alanın içine kadar girmişlerdi. Burada kullandıkları Law silahlarıyla birlikte, katliama girişmeye çalışıyorlardı. Binlerce askerin-korucunun yanı sıra o dönemin teknik imkânlarını da sonuna kadar kullanmaya çalışıyordu düşman” diye konuştu.

GERİLLA CENAZELERİNİ KORUCULAR TOPLADI

10 Nisan tarihinde askerlerin operasyon alanından ayrıldıklarını belirten Hüseyin Çavuş, operasyona katılan korucuların, çatışmaların olduğu alanda yaşamlarını yitiren bütün gerillaların cenazelerini de topladıklarını anlattı: “10 Nisan tarihinde askerler ve özel timler çatışma alanından ayrılmışlardı. Burada sadece operasyona katılan korucular kalmıştı. Benimle birlikte iki arkadaş daha yaralı bir şekilde, çatışma yerinde korucuları takip ediyorduk. Etrafta gezinen korucular, gördükleri her cenazeyi bir yere toplamaya başlamıştı. Daha sonra çatışmanın olduğu yer biraz sarp olduğundan dolayı korucular, toplanan cenazeleri karga tulumba bir şekilde düzlüğün olduğu bir yere götürmeye başlamışlardı.”

Bu sırada korucuların kendilerini gördüklerini, daha sonra cenazelerin yanına götürüldüklerini anlatan Hüseyin Çavuş, “Korucu başı olduğu anlaşılan biri, elindeki cihazla askerlerle konuşmaya başladı. Bir süre sonra da, bizim toplandığımız yere iki askeri helikopter geldi. Korucular bu arada toplamış oldukları cenazeleri, gelen bu helikopterlere gelişi güzel bir şekilde koymaya başlamışlardı” dedi.

Helikopterlerin gerilla cenazelerini bu şekilde götürdüğünü aktaran Hüseyin Çavuş, daha sonrasında iki helikopterin daha geldiğini belirtti.

“NİYE ÖLDÜRMEDİNİZ, BEN SAĞ İSTEMİYORUM Kİ!”

Gelen bu helikopterlerden bir tanesinde operasyonun genel sorumlusu olduğu anlaşılan bir subayın, kendilerinin yanında koruculara, “Niye öldürmediniz, ben sağ istemiyorum ki” diye kızdığını belirten Hüseyin Çavuş, “Daha sonra bizi helikoptere koyup, Beytüşşebap’taki Jandarma Taburuna götürdüler. Burada bizi hemen revire yatırdılar. Fakat herhangi bir tedavi uygulamadılar. Ben ve diğer iki arkadaşım da yaralıydı, fakat bizim yaralarımızla ilgilenen herhangi biri yoktu” dedi.

CENAZELERİ BELEDİYE BAŞKANINA TESLİM ETTİLER

Burada tutuldukları süre içerisinde Hakkâri Tugay Komutanı’nın da tabura geldiğini ve toplanan gerilla cenazelerini talimatla dönemin Beytüşşebap Belediye Başkanı’na teslim ettiğini aktaran Hüseyin Çavuş, cenazelerin ise belediyeye ait iş makineleriyle, Beytüşşebap’ın merkezine açılan büyük bir çukura üst üste konulduğunu anlattı:

“Askeri yetkili bizim biraz ilerimizde, yanına çağırttığı Belediye Başkanına talimatla 22 arkadaşımızın cenazesini teslim etmişti. Daha sonra bu cenazeleri de Beytüşşebap’ın merkezinde ve halkın gözü önünde, daha öncesinde iş makineleri tarafından açılan mezara koymuşlardı. Şu anda bile birçok Beytüşşebaplı o toplu mezarın yerini çok iyi biliyor.”

ABDÜLKADİR AKSU, ASKERLERİ VE KORUCULARI KUTLADI

Hüseyin Çavuş, dönemin İçişleri Bakanı olan bugünkü AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile ilgili çok önemli bir tanıklığını da anlattı: “Ben ayağımdan ve karın boşluğumdan yaralar almıştım. Götürüldüğüm askeri taburun revirinde sırtüstü uzanmış bir haldeydim. Bir ara kapı açıldı ve Abdülkadir Aksu kapının aralığından bize baktı ve hiçbir şey söylemeden gitti. Fakat yüzünde çok mutlu bir ifade vardı. Hatta sonradan camdan görebildiğim kadarıyla, orada hazır bulunan Hakkâri Tugay Komutanını, operasyon sorumlusu subayı ve Beytüşşebap Jandarma Tabur komutanını kutluyordu” dedi.

Hüseyin Çavuş, Beytüşşebap Jandarma Taburu’nun eğitim alanında operasyona katılan bütün korucuları da kutladığını belirterek, şunları söyledi: “Bu operasyona katılan bütün korucuları o eğitim alanına toplamışlardı. Korucular, Türk askerleri gibi sıraya dizilmişti. Abdülkadir Aksu’da tek tek bütün korucuların elini sıkıyor ve onları kutluyordu. Daha sonra korucuların karşısına geçerek onlara hitaben konuşmaya başlamıştı. Bir süre bu şekilde konuşmuştu, fakat ben bütün bunları revirin camından görebiliyordum. Konuşulanları ise duymuyordum.”

Tanıklığını anlatan Hüseyin Çavuş, son olarak da çatışmada yaralı halde infaz edilenlerin dışında, hayatlarını kaybeden diğer gerillaların kimlik bilgilerini verdi. Buna göre yaşamını yitiren gerillaların isimleri şöyle;

0 yorum:

Yorum Gönder

Hakaret küfür vb yorumlarınız olursa savcılığa başvurulucaktır