İHD: Ülkenin artık çatışmalara, ölümlere tahammülü yok

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, hükümetin adım atmaması nedeniyle PKK’nin ilan ettiği eylemsizlik kararının tehlikeye düştüğünü belirterek, “Bu ülkenin artık çatışmalara tahammülü yok. Artık halkımızın ne Kürt genci, ne de Türk gençlerinin ölmesine tahammülü yok. Bizler buna izin vermemeliyiz, ne Kürt gencinin, ne de Türk gencinin ölmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

İHD ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 107. Haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. İHD Diyarbakır Şube yöneticileri ile çok sayıda kayıp yakınının katıldığı eylemde, kaybedilenlerin isimleri ile resimlerinin yer aldığı dev pankart açılırken, “Devlet ‘faili devlet’ olan cinayetleri gizlemeye devam ediyor”, “Toprak altında çürüyen bedenler değil, üstündeki vicdan, ahlak, hukuk ve insanlıktır” ve “JİTEM tetikçilerini kurucularını, yargılamamak suça ortak olmak demektir” yazılı dövizler taşındı.

Oturma eylemi öncesi kısa bir açıklama yapan İHD Şube Sekreteri Raci Bilici, yıllardır kayıpların ve faillerinin ortaya çıkması için mücadele ettiklerini belirterek, bu mücadeleyi çeşitli kulvarlarda sürdürdüklerini söyledi. Bu sorunun kamuoyunun gündemine gelmesi amacıyla geçtiğimiz hafta Ankara’ya giderek bazı ülkelerin büyükelçilikleri ve siyasi partilerin temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Bilici, “Bazı büyükelçilikler ve siyasi partilerle birebir görüştük. Bu sorunun çözülmesi gerektiğini, artık sabrımızın kalmadığını söyledik. Bölgemizde yaşanan cinayetlerin, insanlık dışı uygulamaların ortaya çıkarılması için hakikatleri araştırma komisyonunun kurulmasını talep ettik. Görüştüğümüz kesimler de bize bu konuda çaba içerisinde olacaklarına dair söz verdiler. Buna rağmen biz bunun takipçisi olacağız” diye konuştu.

TOPLU MEZARLAR AÇILSIN
Yaptıkları görüşmelerde bölgede ortaya çıkan toplu mezarları da gündeme getirdiklerini vurgulayan Bilici, “Bu mezarların tek tek açılarak cenazelerin ailelerine teslim edilmesini istedik. Ayrıca bundan sonra açılacak olan toplu mezarların insani değerlere uygun ve uluslar arası anlaşmalar çerçevesinde açılmasını talep ettik” dedi.

Cezaevlerindeki ağır hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili de Adalet Bakanlığı yetkilileri nezdinde temaslarda bulunduklarını ifade eden Bilici, “Kendilerine hasta tutukluların durumunun ciddi olduğunu aktardık. Ayrıca yaşanacak herhangi bir ölümün sorumlusunun kendileri olacağını dile getirdik” diye konuştu.

ARTIK ÖLÜMLERE TAHAMMÜL YOK

PKK’nin ilan ettiği eylemsizlik kararına değinen Bilici, bugüne kadar defalarca çağrı yapmalarına rağmen, bu konuda bir ilerleme sağlanamadığını söyledi. PKK’nin ilan ettiği eylemsizlik kararının Mart ayı itibariyle tehlikeye girdiğini vurgulayan Bilici, şunları söyledi: “Bu ülkenin artık çatışmalara tahammülü yok. Artık halkımızın ne Kürt genci, ne de Türk gençlerinin ölmesine tahammülü yok. Bizler buna izin vermemeliyiz, ne Kürt gencinin, ne de Türk gencinin ölmesine izin vermeyeceğiz. Bir an önce eylemsizlik kararına yanıt verilerek, Kürtlerin talep ettiği insani temeldeki taleplerine yanıt verilmeli. Kürtlerin kimlik hakkının, kültürel haklarının önünde kimse duramaz. Bu nedenle hükümet eylemsizlik kararına cevap vermeli ve onurlu bir barış tesis edilmeli. Anaların gözyaşlarını akıtmaya kimsenin hakkı yok. Herkesin, eşit özgür bir şekilde yaşayacağı, onuruyla yaşamını sürdürebileceği bir ülke yaratmamız gerekiyor.”

Bilici’nin ardından 17 Ağustos 1994 yılında Bismil’de sokak ortasında Hizbullahçılar tarafından kalas ve sopalarla öldürülen İbrahim Kızılkaya’nın katlediliş hikayesi eşi Makbule Kızılkaya tarafından anlatıldı. Konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakika oturma eylemi yaptı.

ANF NEWS AGENCY