DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, yaklaşan seçimlere dikkat çekerek, “Seçimde bölgede birinci parti olarak güçlü bir şekilde çıkmasak, halkın desteğini almasak, yine Sayın Erdoğan çıkacak bakınız 'Kürtlerin talebi yok. Kürtlerin büyük oyunu ben alıyorum, bunlar Kürtleri temsil etmiyor' diyecek” dedi.
BDP Mardin İl Örgütü, "farklılığımızla bir arada yaşama" şiarıyla Yay Grant Oteli'nde verdiği yemeğe, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP milletvekilleri Emine Ayna ve İbrahim Binici, DTK Daimi Meclis Üyesi Altan Tan, Mardin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kadri Yıldırım, sivil örgüt temsilcileri, işverenler, kanaat önderleri, BDP Mardin İl Başkanı Sedat Dağ ve BDP'li belediye başkanları katıldı. DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, Necmettin Erbakan'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Saadet Partisi camiasına ve ailesine başsağlığı diledi.
Mardin'in çok kültürlü çok inançlı halkların birlikte kardeşçe yaşadığı ve her zaman birbirine saygı duyduğu çok önemli bir il olduğunu belirten Türk, Mardin'deki hoşgörünün Türkiye için bir model olabileceğini kaydetti. Türk, "Bugün burada görüyoruz ki Arap'ı, Kürdü, Süryani'si ve Ermeni'si ile bu salonda birlikte bu güzel günü yaşıyoruz. Umuyorum ki Türkiye bir gün çok kültürlü, çok farklı inançların birbirini anladığı, saygı gösterdiği bir ülke olur. Bizim mücadelemiz Herkesin özgürce kardeşçe yaşayabileceği bir siyaset mantığını oluşturmaktır. Bu yüzden demokrasi mücadelemiz aynı zamanda Türk halkının da özgürlük mücadelesi olarak görülmelidir" dedi. Arap dünyasında yaşanan halk devrimleriyle Ortadoğu'daki halklar için yepyeni bir dönemin başladığını belirten Türk, "Diktatörlüklerin yıkıldığı halkların devrim mücadelesinin güçlendiği yeni bir dönemdeyiz. Sayın Başbakan Mısır'da, Tunus'ta ve Libya'daki gelişmeler ile ilgili artık halkların sesine kulak verelim diyor. Ama ülkedeki inançların farklı kimliklerin taleplerini de görmezlikten gelecek. Bu doğru bir anlayış değil. Eğer halkların özgürleşmesini düşünüyorsa, bu gün Türkiye'de 20 milyon Kürdün, yine bir kaç milyon Arap'ın ve diğer farklı kesimlerin dilsel, kültürsel taleplerini de görmek durumundadır" dedi.
SEÇİMDE BÖLGEDE BİRİNCİ PARTİ OLMALIYIZ
Türkiye'nin seçim atmosferine girdiğini dile getiren Türk, Kürtler olarak bu seçimi çok önemsediklerini söyledi. Kürtlerin vazgeçilmez iki talebinin olduğunu söyleyen Türk, "Kürtler anadilde eğitim ve demokratik özerklikten vazgeçmeyecektir. Bunları vazgeçilmez hak olarak görüyoruz. Seçimde bölgede birinci parti olarak güçlü bir şekilde çıkmasak, halkın desteğini almasak, yine Sayın Erdoğan çıkacak bakınız 'Kürtlerin talebi yok. Kürtlerin büyük oyunu ben alıyorum, bunlar Kürtleri temsil etmiyor' diyecek. Onun için seçime önemsememiz lazım. Halka gideceğiz anlatacağız. Bu seçim önemli ve birçok şeyin başlangıcı olacak bir seçimdir" diye konuştu. Türk, Meclis'le her şeyin çözülmeyeceğini ancak bu seçimdeki tercihlerin ileri bir dönemin, yeni bir sürecin başlangıcı olarak çok önemli olduğunu vurguladı. Türk, Kürt halkının bu seçimi özgürlük barış ve kaderini belirleme açısından önemle üstünde durması gerektiğini söyledi.
YAPAY TÜRKLÜK
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, bu güne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin Türkiye'nin çok kültürlü renkli yapısına layık siyasi bir çözüm üretmediğini ifade etti. Demirtaş, "Bugün Mardin'in bu fotoğrafı her şeyi anlatıyor. Türkiye'de çözülmez dediğimiz bütün sorunların çözümü için yeterlidir. Bakın farklı kimlikler, farklı inanca bağlı değişik toplumsal kesimler yüzyıllar boyunca kardeş içinde yaşamışlar. Eğer bugün bütün Türkiye Mardin gibi olabilse, her şeyden önce hükümetin zihniyeti Mardin'i anlaya bilse çözmeyeceğimiz hiçbir sorunumuz olmayacak" dedi. Mevcut anayasanın Türkiye toplumunu tanımadığını Türkleri dahi inkar eden bir anayasa olduğunu belirten Demirtaş, "Mevcut anaysa Türkiye toplumunu tanımayan bir anayasadır. Ben iddiaya ediyorum Türkleri inkar eden bir anayasadır. Türkiye'nin doğasına ruhuna terstir. Yapay bir Türklük oluşturmuştur. Dolayısıyla Türk halkının da bu anayasayı kabul etmesi mümkün değildir" dedi.
Demirtaş, "Birlikten söz edebilirsiniz. Bizim anlayışımız birlik anlayışıdır, Teklik anlayışı değil. BDP ve DTK bunu gerçekleşebileceğini somut olarak gösterdi. Farklılığımızı, dilimizi, inancımızı koruyarak kendi ana vatanımızda kendi coğrafyamızda özgürce yaşayabiliriz. Aç olmadan yoksul olmadan yaşayabiliriz. Bize dayatılan bize reva görülen bu sistemi kabul etmek zorunda değiliz. Oy vermekle ülke yönetilmez. Kendi kararlınızı kendiniz vereceksiniz. Biz sizi en iyi biz yönetiriz demiyoruz. Sizi en iyi siz yönetirsiniz diyoruz. Bu BDP'nin farkıdır. Bunun için medya patronların arkamızda olmasına gerek yok. Valilerin kaymakamların arkamızda olmalarına gerek yok. Onlar makarnasını kömürünü dağıtacaklar. Bizler ise özgür yarınlar için yolarda olacağız" diye konuştu.
ANF NEWS AGENCY
28 Şub 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Hakaret küfür vb yorumlarınız olursa savcılığa başvurulucaktır