16 Mar 2011

'Türkiye kadınlar icin tehlikeli bölge'


İHD İstanbul Şubesi'nin, Türkiye’de kamuoyunun artık sıradan bir olgu halinde her gün duymaya alışık olduğu taciz, tecavüz ve kadına yönelik her türlü şiddet konusunda yapılan başvurular ve haberlerden yola çıkarak hazırladığı 2010 Kadınların Yaşam Haklarına Yönelik Hak İhlalleri Raporu, Türkiye’nin kadınlar için adeta tehlikeli bir bölge haline geldiğini ortaya koyuyor.

İHD’nin Türkiye genelindeki şubelerine yapılan başvurular, kadın örgütleri tarafından yapılan araştırma ve incelemeler ile basında yer alan makale-haberlerden yola çıkılarak hazırlanan ‘2010 Yılı Kadınların Yaşam Haklarına Yönelik Hak İhlalleri Raporu” karanlık tabloya işaret ediyor. Rapora göre son bir yılda 46 kadın namus adı altındaki gerekçelerle öldürülürken, taciz ve tecavüz ise neredeyse günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.

Türkiye'nin hemen her yerinde her yaş, meslek ve statüden erkeklerin hemen her yaş, meslek ve statüden kadınlara fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığına değinilen raporda, şiddetin gerekçesi bölgelere göre değişiyor gibi görünse de temelde yatan sebebin, erkeklerin kadınlar üzerindeki tahakkümü olduğu vurgulanıyor.

AİLE MECLİSİ HUKUKU HALA İŞLİYOR

Kürt bölgeleri ve iç Anadolu da “namus “ kavramı ve kirlendi gibi söylemlerle aile meclisleri ve aile hukukunun hala işletildiğine dikkat çekilen raporda, İstanbul, Karadeniz, Trakya gibi bölgelerde erkeklerin kadınları kendilerine ait bir mülk gibi gördüğü ve kadınlar üzerinde aidiyet geliştirerek, otorite kurmaya çalıştığı kaydediliyor.

Türkiye’de yaşanan, kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarının, en az yüzde 64’ünde, mağdurların tehdit altında olduğunun, aileleri, akrabaları, arkadaşları ve çevrelerince bilindiğine yer verilen raporda göre, tehdit altında olan kadınların birçoğu, ailelerinden, eşlerinden, sevgililerinden, “sapıklarından”, ya da tehlike sezdikleri herhangi birinden, başlarına bir şeyler geleceği ve can güvenliklerinin bulunmadığı, tehdit edildikleri ya da şiddet gördükleri gibi gerekçelerle, karakollara ya da savcılığa başvurularda bulundu.

ERKEKLER BİR YILDA 46 KADIN ÖLDÜRDÜ
2010 yılında erkekler tarafından 46 kadın, namus meselesi gerekçesiyle öldürülüp, 3 kadın yaralanırken, namus cinayetlerinde öldürülen kadınlardan 9’unun yaşları, 6, 8, 12, 16, 17 arasında değişiyor. “Namus” cinayetleri ise, aile içi alınan kararlar, boşanmak üzereyken eski eşini başka bir erkekle gören ya da eşinin başka bir erkekle ilişkisi bulunduğunu iddia eden erkekler tarafından işlendiği raporda yer alan bilgiler arasında.

Namus cinayetlerinde, 22 erkeğin de hayatını kaybettiğine ve 10 erkeğin yaralandığına yer verilen rapordaki çarpıcı manzara bununla da sınırlı değil. Ölen ve yaralanan erkeklerin yüzde 92’si eşleri, eski eşleri veya akrabalarıyla “yasak” ilişki yaşadığı gerekçesiyle, yine erkekler tarafından öldürülürken, yüzde 8’i kadınlar tarafından “kıskançlık veya başka bir kadınla ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle öldürüldü.

Rapordaki taciz ve tecavüz tablosu ise şu şekilde veriliyor;

* Yargı ve mahkemelere intikal eden en az 281 kadın ve çocuk tacize, 182 kadın ve çocuk tecavüze maruz kaldı. Taciz ve tecavüze maruz kalanların büyük çoğunluğu çocuklardır. 58 kadın, aile içi tacize uğradı. 26 kadın, aile içi tecavüze uğradı. ‘Tacize uğrayan kadınların yaklaşık yüzde 68’i çocuklardan oluşmaktadır. Çocuklar “baba, kardeş, enişte ve akrabalar tarafından taciz edildiği tespit edildi.

BURSA TACİZ VE TECAVÜZDE BİRİNCİ

* Taciz ve tecavüz olaylarının en çok yaşandığı kent Bursa ve Samsun olarak görülmektedir. Aile içi taciz ve tecavüz oların en çok yaşandığı bölge Karadeniz olarak tespit edilmiştir.

* 228 kadının intihar ettiği, şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitirdiği, ya da toplumsal alanda eşleri, sevgilileri, akrabaları ve kardeşleri tarafından öldürüldüğü görüldü. 15 kadın yaralandı. Öldürülen 228 kadının, 8’inin anne veya karnında daha doğmamış bebeğinin olduğu, 44 kadının ise, 2, 5, 8, 12, 14 yaşları arasında olduğu tespit edilmiştir.

* “İntihar”, şüpheli ölüm olaylarının yaklaşık yüzde 50’si Kürt bölgelerinde yaşanırken, yüzde 25 İç Anadolu bölgesi, yüzde 25’lık bir oran ise diğer bölgelerde meydana gelmiştir.

* Şüpheli kadın intiharlarının, “kadının intihara zorlanması, taciz ve tecavüz sonrası girilen bunalım, aile içi şiddete maruz kalması ve okullarda yaşadığı ve karşılaştığı, (kırık not, dedikodu, taciz, tecavüz, görüntülü şantaj) vb. sorunlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Hakaret küfür vb yorumlarınız olursa savcılığa başvurulucaktır