‘Sanat eserlerine mudahale orantili olmali’

‘Sanat eserlerine müdahale orantılı olmalı’

Gökçe Rojda Gönençay -ANF

09:11 / 31 Ocak 2012

İstanbul - Siyah Bant’ın, sanatta sansür, ifade özgürlüğü ve telif haklarına ilişkin düzenlediği söyleşi Cezayir Salon’da gerçekleştirildi. Avukat Elif Yarsuvant’ın ifade özgürlüğü, telif hakları ve sözleşme kanunlarına ilişkin konuşma yaptığı etkinliğe çok sayıda sanatçı dinleyici olarak katıldı. Konuşmasına ifade özgürlüğünün hangi hallerde kısıtlanabileceğini anlatarak başlayan Yarsuvant, “Kısıtlamanın temeli yasalarda bulunmalı, kısıtlama meşru bir amaca hizmet etmeli ve kısıtlama demokratik bir toplum amacına yönelik olmalı” dedi. AGOS Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Prof. Altuğ Taner Akçam hakkında iki kez madde 301’den dava açıldığını ve bu davalara takipsizlik kararı verildiğini anlatan Yarsuvant, Akçam’ın yargılandığı 301. Madde’de bahsi geçen Türklüğü aşağılama kavramının açılması gerektiğini belirterek dava açan Akçam’ın mahkeme tarafından mağdur kabul edildiğini söyledi. Avukat Yarsuvant, geçtiğimiz günlerde oynanan Yala Ama Yutma adlı oyunun oyuncularının artık oyunu gösterimden kaldırma kararı aldıklarının altını çizerek, “Oyunda porno yıldızının bedenine giren bir meleğin hikayesinin anlatılıyor olması dindar kesimi rahatsız etti. Bunun üzerine oyuncular ciddi tehditler aldılar. Tehditler işe yaramayınca tiyatro salonu bazı evrakların eksikliği gerekçe gösterilerek kapatıldı. Oyuncular da başka salon bulamadılar” diyerek sansürün birileri tarafından açık açık uygulanmasa da kapalı yollarla uygulanabildiğini söyledi. “HEYKELİN YOKEDİLMESİ Mİ GEREKİYOR?” Son dönemde oldukça ses getiren Mehmet Aksoy’un Kars’ta bulunan heykelinin yıkılması olayına da değinen Yarsuvant, sanat eserine uygulanacak müdahalenin orantılı olması gerektiğini ifade ederek, “Kars’taki heykelin Başbakan’ın estetik kaygılarından dolayı sökülmesinin ötesinde bir olay var orada. Dönemin AKP yöneticileri sipariş veriyorlar ve heykel için yer gösteriyorlar. Sonra o bölgede tabya bulunuyor ve heykel tabyaya yakın olmasın diye sökülüyor. Peki, heykelin tamamen mi yok edilmesi gerekiyordu? 200 metre öteye taşınamaz mıydı? Bahsettiğim orantılılık böyle bir şey” dedi. Belli eserlerin işlenerek derleme eserler haline getirildiğini söyleyen Yarsuvant, antolojilerin ya da filme dönüştürülen kitapların bu kategoriye girdiğini belirterek, bu tür eserlerde mutlaka eser sahibinden izin alınması gerektiğinin altını çizdi. Alınmadığı takdirde cezai yaptırım uygulamalarının söz konusu olacağını sözlerine ekleyen Yarsuvant, “İntihal ve iktibas durumlarında tazminat talep edilebilir” diyerek sözlerini sonlandırdı. Etkinlik sırasında bir sanatçı daha önce Hafriyat’ta gerçekleştirdikleri bir sergi öncesinde tehditler aldıklarını, emniyete giderek şikayette bulunduklarını belirtti. Sanatçı, “Daha sonra sergiye gelen polisler sergide bulunan üç eser için suç duyurusunda bulundu. Suç unsuru bulamadılar. Ancak süreç çok yıpratıcıydı. Her taraftan korkutuluyoruz” dedi. Elif Yarsuvant kimdir? Avukat Elif Yarsuvant İstanbul Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldıktan sonra Avrupa Birliği Hukuku konusunda yüksek lisans yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde raportör olarak çalışan Yarsuvant, insan hakları hukuku, ceza hukuku, iş hukuku ve sözleşmeler hukuku alanında çalışıyor. ANF NEWS AGENCY