31 Oca 2012

CHP'de kurultay degil taktik savaslari



CHP'de kurultay değil taktik savaşları

Mehdi Atay -ANF
09:22 / 31 Ocak 2012
Ankara - CHP, 26 Şubat'ta tüzük kurultayına gidiyor. Önder Sav'ın öncülüğünü yaptığı muhalif delegelerin girişimi, Genel Merkez dolayısı ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salvosu ile karşılandı. Deniz Baykal'ın tasfiye edilmesinden sonra genel başkanlık koltuğuna oturması ardından bir türlü kendisinden beklenen ”değişim adımlarını” atamayan Kılıçdaroğlu bu kurultayda ”kapsamlı” bir tüzük değişikliği yapmaya hazırlanıyor.

Hem Önder Sav muhalefetinin hesaplarını bozup hem de kamuoyuna, ”yeni ve demokratik CHP'nin tüzüğünü” hazırladıkları mesajını vermeyi hesaplayan Kılıçdaroğlu, kurultay girişimini kendi lehine çevirmeye çalışırken, kurultay süreci parti içerisinde ciddi bir taktik savaşına sahne oluyor.

Tüzük kurultayı süreci Sav'ın önderliğindeki muhalefetin girişimleri ile başladı. Sav grubu temelde, tüzük kurultayı üzerinden Kılıçdaroğlu'nu ”kaçmaya” zorlama planları yaptı. Hesapları şuydu: Tüzük değişecek, Parti Meclisi(PM) seçimleri için çarşaf liste kuralı getirilecek, genel başkan adaylığı için yüzde 10 imza yeterli olacak, ardından gündem değişikliği önergesi verilecek ve seçimlere geçilecekti. Böylelikle, Kılıçdaroğlu'nun listesi darmadağın edilecek bu yolla Sav grubu genel başkanlık seçimini kaybetse bile listesi dağılan Kılıçdaroğlu genel başkanlığı yürütemeyeceği baskısı ile çekilmeye zorlanacaktı.

CHP'de pusuda bekleyen bir başka isim de Deniz Baykal. Sav grubuna kurultay toplanması için imza desteği verse de Baykal, ardından kenara çekilip beklemeye başladı. Bir kez daha doğal bir süreçle genel başkanlığa dönmesi imkansız gibi görünen Baykal, olası bir kaosa bel bağladı. Kılıçdaroğlu ve Sav gruplarının tokuşmasından doğacak kaos ortamında ”görev bana kalsın” hesabına girdi.

Baykal ayrıca el altından da Kılıçdaroğlu ekibine de pazarlık kapısını aralı tuttu. Sav ekibinin MYK üyelerinin seçimle gelmesi önerisine destek vermedi. Zira, ”ola ki genel başkan ben olursam MYK üyelerini ben kendim tayin ederim” yetkisini kaptırmak istemedi.

Tüm bu taktik hesaplara karşı Kılıçdaroğlu da boş durmadı. Öyle bir hamle yaptı ki Sav Grubu'nu amansız yakaladı. Muhalefet Mart hesabı yaparken 26 Şubat'ta kurultay çağrısı yaptı. Böylece kurultay çağrıcısı bizzat kendisi oldu. Bu yolla, tüzüğe göre olağanüstü kurultayların gündemini çağrıcı taraf düzenler maddesini kendi lehine kullandı. Zira ancak çağrıcı taraf bir değişiklik talep edebiliyor.

Öte yandan kurultay gündemine 9 yerine 87 maddelik bir tüzük değişikliği maddesi koydu. Komisyonlar toplanacak 87 maddeyi görüşecek ve bu yolla da ”parti içi demokrasi” gelecek mesajı verecek. Temkinli davranan Kılıçdaroğlu'nun gündeminde seçim maddesi bulunmuyor. Ancak Kılıçdaroğlu'na yakın çevreler bunu, ”şimdilik yok çünkü gündemini kesin olarak ilan etmedi” diyerek, ”bakarsın koyar” seçeneğini de göz ardı etmeden dile getiriyor.

Tüm bunların yanında, muhaliflerin olağanüstü kurultay taleplerinden vazgeçmesi hesabı da yapan Kılıçdaroğlu, bu konuda muhalefetten olumsuz yanıt aldı. Ayrıca, Kılıçdaoğlu'nun bir hafta sonrasına bir tüzük kurultayı çağrısı daha yapabileceği ancak asıl hesabın 26 Şubat'ta delegeleri ikna edip imzalarını çektirmek olduğu da CHP kulislerinde konuşuluyor.

Çifte kurultay kaçınılmaz görünürken Kılıçdaroğlu'nun bu hamlesi karşısında muhaliflerin ciddi rahatsızlık yaşadığı biliniyor. Muhaliflerin bu olasılık üzerine, hemen genel merkeze başvurup, ”Kurultayı bizim gündemimizle topla yoksa mahkemeye gideriz” tehdidinde bulundular. Buna karşılık, Kılıçdaroğlu da, ”madem derdiniz tüzüktü işte en alasını yaptım daha ne istiyorsunuz” diyerek muhalefeti ”boğmaya” hazırlanıyor.

ANF NEWS AGENCY

0 yorum:

Yorum Gönder

Hakaret küfür vb yorumlarınız olursa savcılığa başvurulucaktır